30 Mart 2010 Salı

happiest days of our lifes 3

bazen tüm yaşananları kafamda kurmuş olduğumu düşünüyordum. beraber hiç mutlu değildik belki de. başka kadınlarla da sıradan bir hayat yaşanabilirdi, evlenirdim, bir kızım olurdu kim bilir. aşık olmaya ne gerek vardı ki zaten.

varlığını bile unuttuğum fotoğrafları buldum sonra; sarılmışız birbirimize. hayatımda ilk defa yakışıklı buldum kendimi. ve fark ettim aşıkmışım işte ve bu kadar çok fotoğrafı saklayacak kadar yerim yokmuş bu evde.

23 Mart 2010 Salı

yaşam cinsel yolla bulaşan ölümcül bir hastalıktır.

özür dilerim oğlum...

annem ve babam ve bunları okuyorsan bil ki ben, birer katiliz. Tüm diğer anne ve babalar gibi.
Ve şimdi yaşamanın ağır bir bedeli var.



Mükemmel cinayet yoktur. Kendi suçunu bunu düşünerek planla. Anne ve babalar niye daha çok ağlar çocukları öldüğünde bilir misin? Çünkü suç gerçekleştiğinde çoktan kaçmış olmayı ummuşlardır hep, ama yakalanırlar bazen.


Unutma doğan her insan tanrılara sunulan bir kurbandır. Sen doğduğunda yeni bir hayat ile birlikte yeni bir ölüm kattık bu kitaba ve bundan kurtuluş yok. Sebebini çok da anlamadan seviştik ve sen doğdun. artık potansiyel bir ölüsün, geri kalan hayatını buna göre yaşa.

11 Mart 2010 Perşembe

fa fa fa fa fa fa (sad song)

sokak kedileri için üzülmüyorum artık, yollarda ezilmiş köpekler için de. savaşta ölen çocuklar, çöpten yiyecek toplayan kadınlar, dövülüp sokağa atılan yaşlılar, hastalanan sevdiklerim, ölen yakınlarım için de ağlayamıyorum.

oysa ne çok ağlardım ben eskiden. Kendim için üzülmekten başkalarının acılarını anlayamaz olmuşum uzun zamandır.

Bir de tarçın kokusuna katlanamıyorum bir süredir. hepsi kurabiyeleri hatırlatıyor.

child's anthem

Önceleri, seni her sabah görmek için gözlerimi açmam yeterliydi.
Şimdi her gece, gözlerimi seni görebilmek için kapatıyorum