25 Aralık 2009 Cuma

boys don't cry

Genel kanının aksine erkeklerin romantik, kadınların ise pragmatist olduğunu anlamak çok kolaydır
Zor olan ise akıllı ve romantik bir adam ve iyi kalpli ve pragmatist bir kadın bulmaktır

24 Aralık 2009 Perşembe

you're lost little girl-the doors söylüyor

Gerçekten sevdiği birini kaybeden var mı içinizde?

Bahsettiğim ölüm değil. ölünün yeri hakkında, konuya nasıl yaklaştığınıza göre değişebilecek bir fikriniz mutlaka vardır. Ben gerçek bir kayıptan bahsediyorum.

Nerede olduğunu bilmeden; ne yaptığını, nasıl göründüğünü hayal ederek, hangi şehirde bile olduğunu bilmediğiniz bir evdeki kokuyu rüyalarınızda hissetmeyi umarak ; bırakın mutlu olup olmadığını, yaşayıp yaşamadığından bile emin olamadan kaybettiniz mi birini hiç?

Okuduğunuz tüm polisiyeler şunu söyleyebilir size. Bulunmak istemeyen birini ortaya çıkarmak asla iyi sonuçlar doğurmaz. Hem adını bile bilmediğiniz birini nasıl arayabilirsiniz ki?

11 Aralık 2009 Cuma

Traveler in Time

Üzerinden aylar geçmiş oluyor bazen, yaşattığı travmaya göre bazen seneler. Beni tersleyenlere, canımı sıkanlara bir şey söylemediysem sadece başımı eğip sustuysam eğer, birdenbire bir cevap geliyor aklıma kimi zaman.

Sonra tüm yaşananlar bu yeni senaryo çerçevesinde bir daha yaşanıyor kafamın içinde bir yerlerde. Hikaye bitince düşünüyorum geçmişteki davranışım, söylediklerim farklı olsa bugün olanlar farklı olur muydu?

Geçmiş nasıl olması gerektiyse o şekilde yaşanmıştır, tıpkı bugün gibi.

Script for a jester's tear

geçtim bir sanat şaheseri yaratmayı, eli yüzü düzgün bir paragraf bile yazamazken; Burada kendi ızdırabını sayıklayan bir soytarı olmamın kime ne faydası var,

kış şarkısı

Biliyorum ki mutlu bir hayatım yok, kimin var ki?
Ama kendimi üzmek için sarf ettiğim bu çaba niye?

Tıpkı blade runner'daki androidler gibiyim, yaşadığımı hissetmek için kalbimi kamçılıyorum

3 Kasım 2009 Salı

do androids dream of electric sheep

Uykusuzluk çekenler berbat bir güne uyanacağını bilenlerdir

31 Ekim 2009 Cumartesi

ask me no questions

everyday ends with Y
uyumak kolaydır zor olan uyanınca bir şeyin farklı olmadığını görmek, zor olan uyanmaktır

22 Ekim 2009 Perşembe

içim ürperiyor ya evde yoksan

I'm so glad

Daha susmadım sadece sözlerimi dinlendiriyorum.

9 Ekim 2009 Cuma

deneme 1-2

yazmıyorsun diyen yok ama ben yine de söyleyeyim. Oldukça yolunda giden hayatımı karıştırmak üzereyim.
10-15 gün sonra tekrar buralardayım.

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Heidi mutlu ol


herşey değişebilir aslında. 2 saat içinde uzun zamandır geçirdiğin en güzel gecenin temelleri atılabilir mesela.
belki bir gün gerçek bir F-16'ım bile olabilir

23 Temmuz 2009 Perşembe

blues for granny

beşiğimle girdi kefenimle çıkacak bu gurbetlik.

29 Haziran 2009 Pazartesi


Kafama bir kurşun sıktım, canım bile yanmadı.

18 Haziran 2009 Perşembe


Deli Ayten'in heykelini diktiler kendi mahallesine. Sadece buna ön ayak olduğu için bile sevebilirim birini.

Şimdi Deli ayten anısına hep beraber...

one-two-there-four-five-six-seven-eight-nine-ten----De-li Ay-ten

8 Haziran 2009 Pazartesi

thank you for the music

müzik hatıraları canlandırmak için harika bir katalizördür.Bu sebeple belirtmeliyim ki yaşlandığını düşünüp sürekli geçmişten bahseden kimse ya hala o zamanlarda dinlediği müzikleri dinliyordur yada hiç müzik dinlemiyordur.

zırt pırt geçmişi düşünmek istemiyorsan dinlediğin müziği değiştir.

26 Mayıs 2009 Salı

incommunicado

Son sevişmemiz pek ihtiraslı sayılmazdı. konuşmam gerekiyordu, sormam gerekiyordu; bense sadece susup hayatımda ilk defa yatakta bir sigara yakmak istedim.
Telefonu çaldığında kalkma diyebildim sadece. yüzüme bakıp ağır ağır kalktı. Çıplak vücudunu son kere gördüm. Bir ayrılık hediyesiydi belki yavaş hareket etmesi ve çıktı odadan.
Telefonunu buldu çantasından sonra sesini duydum içeriden.
-Ben de seni düşünüyordum.
dedi

16 Mayıs 2009 Cumartesi

bu yaz hiç bitmesin

elde edemediğim kadınların, ben onlara o kadar aşıkken, herşeyimi onlara verebilecekken kendilerine kötü davranan, onları mutsuz eden adamlarla olmasını hiç anlamadım.
Beni seven kadınlarınsa niye benden daha zeki, daha güvenli ve daha başarılı adamlarla olmadıklarını da.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

agent provocateur


siz sevgililerinizle her akşam felsefe mi tartışıyorsunuz? yada ergenekon konusu hakkında düşüncelerini biliyor musunuz kocanızın? En son ne zaman oturup beraber müzik dinlediniz ya da izlediğiniz film için "sevdim" "sevmedim" "fena değil"den farklı bir tartışma yaptınız. Birinizin çok sevdiği bilgisayar oyununda iyi olmaya çalıştınız mı beraber oynayabilmek için. Birbirinize sarılıp yemek yaptınız mı hiç.



O zaman anlatmayın bana ruh ikizinizi aradığınızı. Aynı dizileri izlemekten zevk almak yeter mutlu bir evlilik için. Ya da paranızı aynı yerlerde harcamayı sevmek ve biraz da iyi sex. Gerisi sadece bi kaç boş laf.

4 Mayıs 2009 Pazartesi

-bu gece harika bir gece olabilirdi. Ben bir ajan sen de bir hain olmasaydın
-o zaman asla karşılaşmazdık

2 Nisan 2009 Perşembe

Ey ruh geldiysen 3 kere vur

.Ağzımı burnumu dağıt, sinirden ağlayayım, elim kolum bağlansın, ama yeter ki bir ses ver.

-Yine yalnızım evde ama en azından güzel bir gece oldu.

-Güzel kızların mutlaka bir çirkin arkadaşları vardır ve dişlek kızların güzel memeleri.

-Zanaatkarla pazarlık yapılmaz.

-Televizyonu aç, beynini kapat.

-Tavşanları vurabilen faşistleri de vurabilir beni de...

17 Mart 2009 Salı

I'm in love with my car

kimi insanlar sahip olduklarına gözü gibi bakarlar. kitaplarının tozunu alırlar, bilgisayarlarının monitörlerini özel temizleyicilerle silerler. Ayakkabiları boyalıdır her zaman, önlerine bir top düşse yolda yürürken, vurmazlar. Elbiselerine yağ bulaşsa ağlayacak gibi olurlar. Kolay kolay aşık bile olamazlar

kimileri ise pasaklıdır, umursamaz davranırlar. Bunların sürekli bir şeyleri kaybolur, çocukluklarından kalma bir tek oyuncakları yoktur, elektronik cihazları sıkça bozulur, en sevdikleri kitaplarını daha yakın olabilmek için ceplerinde taşırlar. Çok değerli sandıkları plakları kırılır unuturlar, her gün besledikleri hayvan bile ölse ağlamazlar. Çokça aşık olurlar fakat asla sahip olamazlar

11 Mart 2009 Çarşamba

nil karaibrahimgil söylüyor-kırık

inek sinek-inek sinek-inek sinek

5 Mart 2009 Perşembe

arkanı dön ve çık

sigara biter, içki biter, para biter, şarkılar biter, kitaplar biter, aşklar biter.
hiç bir şey unutulmaz sadece geride bırakılır

4 Mart 2009 Çarşamba

run to the hills

bu yazdıklarımı okuyanlar arasında tanımadığım biri varsa hatırlatmak isterim ki hayatımının kısa bir dönemi dışında hep şişmandım. şişman olmadığım dönemde ise ( bu durumu tanımlayan sıfat "zayıf" değildir) ruhum hep şişman kaldı. Bu sebepledir koşmayı değil sevmek; hiç istemedim bile. Bir kez dışında
Gecenin saat ikisiydi. O zamana kadar yaşadığım en büyük duygusal acıyla yatağın içinde kıvranıp duruyordum ve dışarısı -5 dereceyken çıkıp koşmak için içimde engellenebilir ama çok kuvvetli bir arzu duydum.
Şimdi anlıyorum ki koşmak isteği hayatta kalmak isteğidir ve aslandan kaçan büyükbüyükbüyük... babamızdan bize bırakılan değerli bir mirastır.

24 Şubat 2009 Salı

sympathy for the devil

önce bir işaret aldığımı sandım, uzaktaki insanları düşüncelerimle etkileyebildiğime inandım bir an. Sonra teknolojinin yardımıyla bu güce sahip olmadığımı doğruladım ama hala suçu bilgisayarda arıyorum.
Kesinlikle eminim, yeterince istersem oturduğum yerden insanların düşüncelerini manipüle edebilirim

4 Şubat 2009 Çarşamba

Final Exam

Sen, benim resmimi yapabilir misin Abidin?

2 Şubat 2009 Pazartesi

günlük hayat tabirleri-1 "Evde Ayna Görmek"


Rüyada ayna görmek yeni çevre ve dostlara işarettir.

Gerçek hayatta ayna görmek ise geçmişte kalanları kaybettiğimiz manasına gelir.

vigil in a wilderness of mirrors

Televizyonda kanal değiştirirmiş gibi, eski dünyanın yerine yenisini koymanın imkanını düşünüyorum
Böylece yalnız kötüler ölür.

8 Ocak 2009 Perşembe

grateful dead in concert

Hayatın herhangi bir halinin insana mutsuzluk vermesinin tek sebebi ölüm fikrinin kafamızda bir yere oturmamış olmasıdır diye düşüüyorum bir süredir.

Eğer öldüğümde tanrının bir parçası olacağıma, sonsuz güce eklemleneceğime, bir olacağıma inansam, hatta bu kadarına gerek yok sadece, cennet ya da cehennemde bana ait bir yere olacağını düşünsem hayatın tekdüzeliği bana huzur verirdi.

veya tam tersi sadece toprağa karışan bir bedenden ibaret olduğumu varsayayım o zaman iyi yada kötü olmaya çalışmak, son derece manasız olurdu ki bu da yaşadığım hayatı sorgulamamı engeller ve yine mutlu ve huzurlu bir adam olabilirdim.